Cahit GÜNAY

TEŞEKKÜR TEŞEKKÜR TEŞEKKÜR

 

Bir Bahçedir Kütüphaneler….

Dışarıdan bakıldığında yalnızca tuğlalardan, pencerelerden ve raflardan ibaret gibi görünür. Ama aslında her kütüphane, bir şehrin kalbinde açmış gizli bir bahçedir. Raflarda yan yana duran kitaplar, yalnızca kağıt ve mürekkep değildir; onlar birer tohumdur. Ve her tohum, bir gün bir çocuğun yüreğine düşüp filizlenmek için bekler.

Bir kitabın kapağını aralamak, bir toprağı eşmek gibidir. İçinden çıkan her cümle bir damla yağmur, her paragraf bir güneş ışığı, her hikâye bir rüzgâr olur. İnsan ise bu bahçede dolaşan bir yolcudur; bazen bir kelimeyle yarasını sarar, bazen bir satırla geleceğini kurar. Çünkü kitap, sadece bilgi değil; umut, teselli ve hayal de taşır.

               İşte bu yüzden denmiştir ki: “Kitapsız büyüyen çocuk, susuz ağaca benzer.”

Oysa kitabı hayatının suyu yapan çocuk, köklerini derinlere salar, fırtınalarla sınansa da dimdik ayakta kalır. Ve bazen, yalnızca bir cümle, bir insanın kaderini değiştirmeye yeter.

               Bugün burada açılan bu kütüphane, Elbistan ’ın yaralı kalbine bırakılmış bir umut fidanıdır. Deprem evlerimizi yıkmış olabilir; ama kelimelere olan inancımızı yıkamadı. Topraklarımızı sarsan acının ardından, kelimeler bize yeniden dirilişi fısıldıyor. Bu raflara dizilen her kitap, şehrin yeniden yeşermesi için toprağa bırakılmış bir tohumdur.

               Ve biliniz ki, bu tohumu düşüren elleri anmak, vefanın en güzel gereğidir.

Üç gün gibi kısa bir sürede, adeta atom karınca gibi gece gündüz çalışarak beş bin kitaplık bir kütüphanenin oluşması için alt yapıyı hazır  hale getiren Okul Müdürü Ramazan Ötegen’e, bu sürecin her aşamasında öncülük eden İlçe Milli Eğitim Müdürü İlyas Gezer’e, destekleriyle yola ışık tutan İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Bünyamin Özdemir’e kalpten teşekkür ediyoruz.

               Elbistan Esentepe Ortaokulu "Bırakın Kızlar Okusun Cemal Eren Kütüphanesi"ne

Sadece idareciler değil, bu şehri kalbiyle seven nice güzel insanlar da bu bahçenin oluşmasına katkı sundu.

Türkiye’nin dört bir yanından, Azerbaycan’dan, Almanya’dan ve nice şehirlerden gelen gönül dostlarımız…

SESKODER Genel Başkanı Safiye Samyeli’ne, Almanya Temsilcisi Ebru Elmaskeser’e,  Azerbaycan Temsilcisi Könül Ordubadi’ye, Adıyaman Temsilcisi Fahrettin Çelik’e, Şanlıurfa Temsilcisi Meral Bayat’a

Halkla ilişkiler Sorumlusu Mehmet Ali Güleç'e Elbistan AK Parti Kadın Kolları Başkanı Sevgi Türk’e,

şükranlarımızı sunuyoruz.

               Şiirin ve edebiyatın başkenti Elbistan… Bazen “kanseristan, depremistan” gibi acıyla anılsa da, aslında bu şehir kelimelerin kanıyla, şiirin nabzıyla yaşamaktadır. İşte bu şehrin yarasına merhem olmak için hiç tereddüt etmeden telefonlara çıkan, mütevazılığıyla ve edebiyat dostluğuyla gönüllere dokunan Belediye Başkanımız Erkan Gürbüz’e ayrıca teşekkür ediyoruz.

               Babası Cemal Eren’in adıyla bu kütüphaneye can veren, maddi manevi desteğiyle bu eserin ortaya çıkmasına katkı sağlayan Seyfi Eren Bey’e de vefanın en güzel örneğini sunduğu için minnettarız.

               Ve elbette isimleriyle bu kütüphaneye ruh katan değerli dostlarımızı anmadan geçemeyiz:

Avukat Şair Ahmet Kurnaz,

Dr. Ozan Ali Sakallı,

Celaleddin Kurt,

Eyüp Ceren,

Ozan Fuat Bostan,

Mehmet Taş,

Mehmet Gözükara,

Mahir Başpınar,

Yemliha Gürlek…

               Hepsine tek tek teşekkür ediyorum. Seskoder Kahramanmaraş İl temsilcisi olmam nedeniyle bana bu fırsatı sundukları için ayrıca şehrim ve mahallem adına minnettarlığımı sunuyorum.

Burada içimde ayrı bir burukluk daha var: Açılış günümüzde, ne yazık ki aynı saatlerde naaşı ülke dışında gelen dayımız Remzi Yüksel’in cenaze namazı kılındı. Bu nedenle, geniş çaplı bir şekilde davet etmeyi arzuladığımız; çevre illerdeki şairlerimizi, yazarlarımızı, sanatla ilintili derneklerimizi, sivil toplum örgütlerini ve siyasi parti temsilcilerini layıkıyla misafir edemedik. Bu durumdan doğan karışıklık için her birinden haseten özür diliyor, anlayışlarına sığınıyorum.

               Çünkü biliyoruz ki kütüphaneler, bir şehrin kalbindeki en sessiz ama en kalıcı bahçelerdir. Orada büyüyen her çocuk, bir gün dönüp baktığında şunu hatırlayacaktır: “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum.”

Bir harfin bedeli böylesine büyükken, bir kitabın, bir kütüphanenin bedeli ölçülebilir mi?

 

Sözün özü;

Bir tohum düşer toprağa, bir kelime düşer kalbe…

Ve o düşüşten bütün bir hayat yeniden filizlenir.

Bugün burada açılan bu kütüphane, yalnızca raflara dizilmiş kitaplar değil; bir şehrin yeniden doğuşudur, bir milletin geleceğine dikilmiş sessiz ama güçlü bir anıttır.

Ne mutlu ki bizler de bu doğuşun şahidi olduk.